karlı dağ fırtınası misali yüzüne bir tokat gibi inmedim
hâlâ mı
bir yıldırım gibi kalbinin çatalına mavi mavi vuramadım
hâlâ mı
kıyılarındaki çivilerini saklıyorsun / bir türlü sökemedin
infazına yürüyen tutsaklar gibisin /nafile çözülemedin
sen karanlık köşelerdesin
işkencelerdesin
öfkeli mahkemelerinle davalarında derinlerdesin
ve
gözyaşı çukuruna gömülmüş,hercai seslerdesin
ey ! gece bakışlım
rüzgâr mı yağmur mu aldırma
yüreğinden öteye var
başını çevir ,lalezarı soldurma
hava simsiyahmış,feryâd-ı figân etme
bu fettan gecelerin uykusunu kaçırma
çelik prangalarını ırmaklara at
telâfisi imkansız bir yoldayım
kuşlar uçuyor ,endamını farkedebiliyor musun
dalga dalga kanat seslerini duyabiliyor musun
en müstesna renkleriyle gökkuşağındalar
ufukların beyhudeleri
sana doğru süzülüyorlar
hissedebiliyor musun?
düşlerin şahlansın,ölülerin sessizliğinden kurtul
kızaran gök bulutuna sıkmam için
kaç mermi gerek /söyle
güvercinler havalansın
ve
kendine gel
en leylâk kokusuyla darbene geldim
dinle ki;
bin tepe de aşsam
bir ihtişamla ,ılgıt ılgıt çoğalıyorsun bende
acılarınla boğulmaya geldim
ölmeden önce
sessiz sessiz kalbinde ölmeye geldim
Nihal MİRDOĞAN