Başımın belası gönül !
yavaş yavaş alış şu kahrolası kör akşamlara
zift gibi yapıştı sana
usuma çullanma
kirpiklerime takılma
uykum firarda...
ömrümü feda etsem de
an gelir
şimşek yalar
bir de haylaz yağmur
pencereme binlercesi hücumda
çınlıyor darbelerin sesi / kulağımda
boşuna bekleme
açmayacağım
yüzüme yağacaksın
buram buram sen
çığlık çığlığa sen
her sokak lambasında sen
ve
binlerce sen
ennihayet
ömrümün hırsızı sen
bir alem ki ,kara bulutlar seni çizmiş
bir de karşıma geçmiş / soruyor
olacak şey mi dünya halâ dönüyor
dur yağmur !
farkında değilsin uykumu bölüyorsun
dünlere küskünüm ben
toprak ana sen de sehpamdasın
gözümü kırpmadan idam edeceğim
çisil çisil sitemler...
fütursuz dehşetiyle yüzümden süzülüyorsun
hayallerimi yasakladın
adım adım çamursun
yüreğimdeki ihtilali sakın üstlenme
başımı taşlara vurmuyorum
bütün susmalar bu odanın içinde
hüzün oturmuyor bir köşede
gözümün bebeğinde sitem yok
hayatın öznesi yüklemi de yok
bu odaya masallar inmiyor
yarım kalmış heyecanlar da sinmiyor
bildiğim bir tek şarkı var
buraya binlerce sen uğramıyor
dur rüzgar !
sen de efil efil esme
dağlara tutsak sesini duyuyorum
vurma tenime
sana da sitemim var
dalga dalga beynimin içindesin
duygularımın gazabından kork
kan kusturma bana
paldır küldür gelme üstüme
saçlarıma minarelerden dua sesleri çarpıyor
bu çıban içlerime işliyor
saatli bir bombayım
ha patladı ha patlayacak
kuşlar bile sukûtuma çıldırıyor
sesler ah bu sesler
sefil sesler
adım adım peşimdeler
haydi durma
teslim olmak yok
nara gibi bir tokat
ya kesik sesle düşün
ya da
binlerce seni düşüne al
duman duman unut
Nihal MİRDOĞAN
|